2024 yılında yayınladığı üç şarkının da içinde olduğu toplam 9 şarkılık bu albüm, sanatçının 3. Stüdyo albümü. Hem yeniden yorumladığı hem kendi bestelediği şarkılarla 10 yılı aşkın süredir dinleyicisiyle buluşan bağımsız sanatçı bu sefer öncekilere göre daha iddialı, daha güçlü ve tamamı yeni bestelerden oluşan bir albümle karşımızda. Bu albüm Eda Baba'nın on yılı aşkın süren müzik yolculuğunda önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor.  

Albüm Hakkında

Eda Baba albümünü 'Dış dünyayı değil, önce içimde yaşadığım dünyayı değiştirmem gerektiğini çok daha derinden anladığım bir dönemin şahidi bu albüm' diye tanımlıyor. Albüm, sound olarak sanatçının son yıllardaki yayınlarına benzer, akustik enstrümanlar ve synthlerin sentezlendiği aranjelere sahip. Güçlü sözleri ve zengin düzenlemeleriyle şarkılar, dinleyiciyi duygusal bir yolculuğa çıkarmayı vaat ediyor.

Albümde Eda Baba'nın özgün bestelerinin yanı sıra Sinan Kaynakçı (Pinhani), Şenceylik ve Üner Demir'in parçaları da yer alıyor. Şehrin kalabalığından, gürültüsünden ve günlük dertlerden kaçar gibi kendinden kaçarak başlayan albüm, kendine koşarak ve umut dolu hislerle bitiyor' diyor sanatçı. Dijitalleşmeden önceki müzik dinleyiciliğinin alışkanlıklarına özlemle bir intro ve outro tasarlamış Eda Baba albümüne. Bu yüzden baştan sona albüm sırasıyla dinlenmesini tavsiye ediyor. Yine eski kaset kartonetleri gibi nostaljik bir kitapçık hazırlamış. Şarkı sözlerini ve künyelerini okumaya meraklılar için.

Düzenlemeler, Onur Güney Kumaş ağırlıklı, iki şarkının aranjesi Polen grubuna ait, sanatçının yaza özlemle yazdığı Aylak Yaz isimli şarkısı da Seda Kireççi düzenlemesiyle dinleyiciye sunuluyor.

Çıkış şarkısı: "Kedilerle"

Koza'nın öne çıkan şarkısıysa, sözü müziği günümüz kent ozanlarından Sinan Kaynakçı'ya ait olan "Kedilerle" adlı parça. Vintage öğelerle süslenmiş aranjesini Polen grubunun yaptığı slow-pop şarkı, kalbi kırık bir aşığın biten bir ilişkiyi kabulleniş öyküsünü naif bir sitemle anlatıyor.