Ferhan Metin

DUYGUSAL ZEKA & MANTIK

İnsanoğlunun en büyük handikapı kalbi ve beyni arasında kalmak belki de. Bazı konuların cevabını yıllar sonra tekrar aynı konu önünüze gelince anlarsınız. Aslında her iki zekaya da ihtiyacı var insanın, ama konu hangi sıklıkla ve yoğunlukla kullanıldığı önemli. 

Duygusal zekâ, kişinin yetiştiği çekirdek ailenin davranış şekli, geçmişle olan bağlarına bağlılığı, sevgi açığı veya fazlası gibi etkilerle karakterinizi etkiler.

Mantığını ön plana çıkarmış insanlar ise fazla kuralı, insiyatif göstermekten uzak olabilirler. Bunların her ikisinde de doz kaçırmak hayatımızı kabusa çevirir.

Peki bu denge nasıl kurulacak?

Bilgi, yaşam yolculuğumuzun anahtarıdır bence. Doğru bilgiyle donatılmış beyinlerimiz duygusal zekamızı yönetmemize yardımcı olur. Duygularımızla düşünmeye bağladığımızda içgüdülerimizle de hareket ederiz. Hormonal etkilerde buna eşlik edince anlık tepkiler ve kararlarla hata payımızı yükseltiriz. Bilgi ile düşünen beyinler ise o duygusallığı harmanlar ve en doğru olana veya doğrunun yakınına ulaşır. Hata payını azalttığınız an daha mutlu ve güvende kalırsınız. Bu yüzden konu her ne olursa olsun bilgi sahibi olmayı tercih edin (hurafe veya mahalle dedikodusu değil kastımız)istatistiklerle kanıtlanmış, test edilmiş bilimsel verilerin ışığını kullanıp, kalbiniz ve beyninizin sırt sırta verdiğini hissedince huzurlu ve güvenli adımlar atacaksınız.

Örneğin; Ekonomi takip ederken verileri okumayı ve anlamayı bilirseniz, size ne anlatıldıysa doğru yorumlarsınız. Bilgi yoksa duygusal olarak kime yakınsanız ona inanırsınız. Sonuçlarını bilemeyeceğiniz süreçtir bu. Günümüz dünyasında bilgiye ulaşmak bir tık daha kolayken, kendinizi duygularınızın kaosuna değil, bilginizin anahtarına emanet ediniz. Matematik dahi kendi sonucunun sağlamasını yapmak için bilgiye başvurur. İnsani duygularınızın sömürülmemesi için, daha az üzülmeniz için bilginin anahtarını kullanıp içeriye girin. Kalbiniz de huzur bulsun.

Sevgiler FEYHANA