Nur Ahlatcı

"HİZAYA GEÇİN"

Merve Holefter ile tanışmamız onun ilk solo albümüne dayanıyor. Her çıkardığı teklisini severek dinledim. Her zaman onun şarkılarına, yorumcu kimliğine, ruhundan kalemine yansıyan o bestelerine hayran olduğumu dillendirmişimdir. Onunla çok keyif aldığım bir röportaj gerçekleştirdim. Özellikle son günlerde Bengü tarafından yorumlanan "Külkedisi" teklisini dinleyenler hizaya geçsinler çünkü o bir Merve Holefter şarkısı. Sorulara verdiği cevapları duydukça bıraktığım Merve ile karşılaştığım kişi arasında dağlar kadar fark var. Ve ben bu duruma gerçekten çok mutlu oldum biraz da mahçup oldum tabi. Bıraktığım dedim şarkılarını ve onu dinlemeyi değil ama sanırım çocukluğumuza denk gelen dönemlerimizi diyerek yumuşatmaya çalışarak beraber yol almadığımız diyeyim. Bu röportaj belki nerede kamıştık? diye sorarak devam edeceğimiz yeni bir yol olacak bizim için. Keyifli okumalar diliyorum.

Nur Ahlatcı: "Holefter" ne anlama geliyor? Senin Trabzon'da çocukluğunu geçirdiğini bildiğim için buradan başlamak istedim.

Merve Holefter: Holefter aslında Rumca bir kelime ve benim doğduğum büyüdüğüm Trabzon'daki köyümüzün adı. İsmimle birlikte kullanmamın iki sebebi var; hem çocukluğum her yaz orada geçti hem de 2008'deki prodüktörüm köyümün ismini çok beğenerek sanatçı ismi olarak kullanmamı çok istemişti.

Nur Ahlatcı: Söz yazarlığı konusundaki yeteneğini ilk kim fark etti?

Merve Holefter: Aslında kimse. Yeteneğimin farkına kendimi test kitaplarının ve defterlerimi bulduğum her boş köşesine ve satırına söz ve şiir yazarken bulduğumda vardım. Yazdığım sözleri çalışma masama yapıştırır zaman zaman okurdum. Sonra bunun iflah olmaz bir istek olduğunu, yazmanın beni mutlu ettiğini fark ederek daha iyisini yapmak için daha çok yazmaya başladım.

Nur Ahlatcı: İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı mezunusun, o yıllardan biraz bahsedelim mi?

Merve Holefter : Müzik okumak önceliğim değildi; ben aslında sinema ve tv okuyup yönetmen olmak istiyordum ama her sene bir veya iki puanla bölümün taban puanını ıskalıyordum. Yazmak benim için şarkıyla sınırlı değildi, hiçbir eğitimim olmadığı halde diyaloglar halinde senaryolar yazıyordum. O kadar kendimi bulduğum bir durumdu ki bu beni ders çalışmaktan alıkoyuyordu; sürekli kelime oyunları, zor cümleleri tasarlama isteği vazgeçilmez bir tutkuya dönüşüp hayatımın anlamı oluvermişti. Sonra birden fark ettim ki; zaten çok küçük yaşlarda beste yapmaya başlayıp bir yol seçmişim, şarkılarımın sözlerinin yazdığı defterlere bakıp müziği seçebilirim dedim ve bir aylık ön hazırlıkla İTÜ Devlet Konservatuvarı'nı kazandım. Okula ilk adım attığım gün doğru yaptığımı hissettim çünkü ait olmadığım bir yerde hissetmiyordum kendimi. Çocukluğumdan beri batı müziği dinleyerek büyüyen ben Türk müziği eğitimi alarak içsel manada bir açılım yaşadım. Müzik terbiyesi almak birçok şarkımı şekillendirecek temelleri oluşturmaya başlamıştı. Ben aria yazarken birden daha oryantal melodi cümleleri oluşturmaya başlamıştım. Türk müziği eğitimi bana daha farklı bir kapı açtı ve ait olduğum kültürü, kendimce harmanlayarak beste yapmaya başladım ve tabii ki sözler de evrilmeye, değişmeye ve pişmeye başladı böylece. Çok değerli katkılarından dolayı İTÜ konservatuvardaki bütün öğretmenlerime minnetlerimi sunarım. İyi ki İTÜ'lü olmuşum.

"TECRÜBESİZDİM"

Nur Ahlatcı: Seninle tanışmamız 2018 yılında "Yusuf ile Züleyha" isimli albümle gerçekleşmişti.

Merve Holefter: 2017 yılında sevgili Haluk Levent ile tanışmamdan sonra kendisi beni teşvik ederek desteklemişti. Yusuf ile Züleyha albümündeki bütün eserlerimi bizzat kendisi seçerek bana akustik biraz da pop rock bir tarz yakıştırmıştı. Aslında ben rock çok severim ve sesime en çok yakışan tarz da pop rocktır. Lakin uzun zamandır müzik piyasasında eski değerini göremeyen bir süreç yaşamakta. Dolayısı ile benim ilk albümüm deneyimlerimi oluşturacak ilk tecrübesizliğimdir. Bugün olsa daha farklı okurdum, belki heyecanla değil de daha içten ve daha kendim gibi.. Ama o zaman benim cesaretimin sebebi bir müzik insanı tarafından takdir görüp desteklenmekti. Bu motivasyon ile başlasam da bütün zorluklara rağmen hala vazgeçmeden yolumda sadece kendime olan görev bilincim ile yürümeye devam ediyorum.

Nur Ahlatcı: "Yusuf ile Züleyha" beni senin yorumunla gerçekten çok etkilemişti hala da her dinlediğimde aynı etkiyi hissediyorum. Sendeki yeri nedir bu şarkının?

Merve Holefter: "Züleyha" şarkısı benim için çok özeldir, her zaman da öyle olacak. Gerçek, samimi ve kavuşulamamış bir aşkı anlattığı için değil sadece Hz. Yusuf'un sayesinde Allah sevgisine kavuşmuş bir Züleyha figürü de olduğu için. Hepimiz dünya nimetleri ile donatılmış bir dünyada peşinden gideriz arzularımızın her ne kadar vazgeçmişlik yaşasak da.. Lakin düşünün dünya nimetleri, mal mülk bir kenara Yusuf bir kenara!! Ah Züleyha gözlerini kör edecek kadar ağladın, malını ondan bir haber almak uğruna yağmacılara dağıttın. Kibirli Züleyha kilim gibi serildi Yusuf'un yollarına.. Ve ona vardığında anladı bu safi sevgi yaradanın Züleyha'ya kavuşma hikayesiydi..

Züleyha benim için çok özel ve Türkü formunda. Tamamen karşılıksız sevmeye adanmış bir şarkıdır.

Nur Ahlatcı: Bu albümde 6 şarkı vardı değil mi yanılmıyorum?

Merve Holefter: Albümde 6 şarkı var evet. "Bahtı Kara"yı son anda koymuştuk albüme çünkü İstanbul'da yazdığım ilk şarkı olmasından dolayı ilk albümümde yer vermek istedim.

"AĞLARKEN YAZDIM"

Nur Ahlatcı: Albümde kliplenen bir diğer şarkıda "Tuzlu Tuzlu" olmuştu ondan da bahsedelim mi?

Merve Holefter: Ah tuzlu tuzlu ağlarken yazdığım bir şarkıydı. Göz yaşım akarkan tuzu dudaklarımdan dilime değdiğinde o an başladım mırıldanmaya ama ağlayarak :) Aslında çok masum bir hikayesi var. Aşk şarkısı olarak yazmadım, kalp kırıklığıdır aslında yazmamın sebebi.. Tabi alışmışız şarkıların hep aşk için yazılmasına ben de sözleri yazarken bunu dikkate aldım. Gözyaşının tuzu nelere kadir.

Nur Ahlatcı: Hiç ara vermeden 2019 yılında da Maya ve çok konuşulan Maradona şarkıların geldi. Slow şarkıların prensesi derken Maradona ile bizi çok şaşırmıştın. Hikayesi neydi bu sürecin?

Merve Holefter: Maya…Mayası senle tutan bu kalbim şimdi hükümsüzdür. Sen sorunca şarkılarımı tek tek hatırlayıp yazdığım anlara geri dönüyorum ve duygulanıyorum açıkçası. Maya dingin ve hüzünlü bir şarkı, çok severek yazdım ve icra ettim fakat sonra fark ettim ki benim hiç hareketli bir şarkım yok. O zamanlar bir tavsiye üzerine yurt dışından adaptasyona uygun bir şarkı aradım ve buldum da.. ne yazık ki sahibi yeniden yorumlamaya izin vermemişti. O zaman çok öfkelenip ben daha iyisini yazarım demiştim. Şimdi gülüyorum tabi o hallerime.. Ben tribün şarkılarını çok severim, o yüzden aklıma çocukluğumda hayranı olduğum Maradona geldi. Adını geçireceğim bir kafiye dörtlüğü oluşturdum. Birden bire aktı zaten şarkı üzerinde günlerce çalışmadım yani. Aranjör konusunda kafam karışıktı ve hala o şarkıya türlü türlü versiyonlar ve sesler düşünüp keşke dediğim çok oluyor. Ben evrensel melodilere Türk müziğini yerleştirmekten çok hoşlanıyorum ve sanırım bu da benim tarzım olmuş oluyor. Bu arada ben şarkıyı çıkardıktan bir yıl sonra Maradona vefat etti. Kendisini sevgiyle anıyorum.

Nur Ahlatcı: "Ortak" ve "İstanbul" teklilerden sonra 2021 sanki senin için sadece şarkı yazıp bestelemek ile geçmiş gibi duruyor. Neden o yılda bir boşluk oldu?

Merve Holefter: Pandeminin ikinci yılında bir ara vermişim evet bunu şimdi sen sorunca fark ettim. Demekki niyetim bu değilmiş. Öğretmenlik yapmaya başlamıştım, galiba meşgaleler ve sorumluluklar şarkı çıkarma sürecimi uzattı. Ortak ve İstanbul'un hikayesine hiç girmeyeyim satırlarca sürebilir … ( Gülüyoruz)

Nur Ahlatcı: "Alınsam"dan bahsedelim mi biraz? Farklı bir tarz, imajı tamamiyle oturan bir Merve Holefter ismini kazıdı diyebilir miyiz?

Merve Holefter: Alınsam'ı ilk bestelediğim an mıh gibi aklımda. Ağlamıştım. İlk bestelediğimde slow olarak bestelemiştim ve içimde bir yerlere dokunmuştu, bazen oluyor bazı besteler kendiniz bile yazsanız sizi derinden etkiliyor. Ben bu melodiye söz yazarken basit anlatmalıyım dedim cafcaflı olmamalı. Sevgi dolu bir isyanı temsil eden nakaratı yazdıktan sonra biraz enerji katmak istedim şarkıya ve 2000'lerin sound'unda bir A yazdım, köprüsünü de tamamen funk bir melodi ile nakarata bağlamak istedim. Ben deneyselliği seviyorum, burada bir amaç gütmüyorum. Tamamen safi içgüdü, kendimi yansıtma isteği.. Herkes gibi olmaktan hoşlanmıyorum, niye bilmiyorum ama bir tarz tuttu diye hemen o tarz işler yapan biri olmayacağım.

"BU KİMYAYA AYKIRI"

Nur Ahlatcı: Gelelim "Dilemma"ya. Daha öncede kendi kliplerinin yönetmenliğini yapmış mıydın, yoksa bu süreç Dilemma ile mi başladı?

Merve Holefter: Ben lisedeyken kız kardeşim "Dilemma" diye İngilizce bir yazı yazmıştı. O başlık yıllarca aklımda kaldı ve "Dilemma" isimli yabancı bir şarkıyı dinledikten sonra telefonumun not defterine dilemma diye bir şarkı yaz şeklinde not düştüm. Enteresandır ki hiç yazamadım. Yıllar yılları kovaladı ve bir nakarat dilime dolandı.. Babam kimya öğretmenidir en emeklisinden.. Babama selam çaktım nakaratta "bu kimyaya aykırı" diyerek. Aslında "olağan dışı" demek istiyorum ama biraz derin biraz farklı neden olmasın ki? Aranjörüm Emre Parlak bana çabuk A'yı değiştir dediği anda on on beş dakikam var yeni melodi ve sözler için şarkının okuma kaydına gireceğiz. Ben balkona çıkıp duvara baktım ve dedim ki o gün bu gündür Merve "Dilemma" doğuyor. Zaten ben "Dilemma" dedim melodi aktı, sözler aktı. Konsept bir iş oldu, çok cool bir iş bence. Klibi görüntü yönetmeni Muhammet Kaldırım ile çektik. Tabi ışık vs onun işi ben sadece kameraya oyun verdim kıyafetlerimi ve görüş alanlarını seçtim. Neyin kamerada iyi duracağını hissedebiliyorum.

Nur Ahlatcı: Bakıyorum sayıyorum unuttuğum bir şarkı var mı? diye nasıl bir başarıdır bu Merve ardı ardına hepsi de çok başarılı işler.

Merve Holefter: Çok teşekkür ederim. Sanata ve sanatçıya verdiğiniz değerden ötürü.. Elimdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışıyorum ve yapmaya da devam edeceğim.

Nur Ahlatcı: Soygun, Bambam ve Zor Sınav'ın hikayelerinden de kısaca bahsedelim mi?

Merve Holefter: Soygun'un nakaratı eski bir nakaratımdı hiç bitirememiştim o şarkıyı. Sonra bir gün allem ettim kallem ettim inandığım doğru melodiyi besteleyerek soyguna şans verdim. İlk kez çalıştığım Aranjör Murat Yılmaz ile yollarımın kesiştiği ilk şarkım ve Spotify'da ilk kez resmi şarkı listelerine giren şarkım oldu.

Sonrasında ben Latin ve Afro tarzlarında harmanlanmış Türkçe pop şarkılar üretmek istedim ve oturdum çalıştım. Bam bam öyle çıktı mesela çok sıcak bir şarkı, dinlemesi keyifli.

"Zor Sınav" gerçekten ama gerçekten en deneysel şarkım. Zaten anlaşılmadı bilerek de pr yapmadım. Bir gün değerleneceğini düşünüyorum. Dediğim gibi farklılık absürdlük içinde bir ahenk oluşturmayı seviyorum.

Nur Ahlatcı: Kariyerinde bir yerde yanlış yaptığım dediğin yerler var mı?

Merve Holefter: Çok var. Şarkı tanıtımı konusunda ısrarlı değilim, algıya oynamaktan hoşlanmıyorum ve çimene yatıp yuvarlanmak gibi özgürce şarkı çıkarmaya devam ediyorum. Bazen bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. İlk albümümü yeniden yorumlamak isterdim mesela okumalarımı şimdi beğenmiyorum ama hata olarak değil de acemilik gibi görüyorum bunu. O zamanlar profesyonellik nedir bilmiyordum bu bağlamda sahip olduklarımın üzerine ne katabileceğimi bile bilmeden kocaman bir piyasaya giriyordum. Hevesle değil strateji ile yapmadığım her şey bir hata şimdi gözümde.

"YENİLERE ŞANS TANINMIYOR"

Nur Ahlatcı: Nasıl bir strateji izledin Merve? İlk albümünde başarılı bir pr sürecin olmuştu. Sonra Radyo ve televizyona bir küsme dönemin mi oldu? Neden pr tercih etmedin? Bunun özel sebepleri var mı? Yoksa farklı bir strateji miydi?

Merve Holefter: Aslında sadece pr anlaşmaları yaptım küçük küçük. Radyo pr'ı o zamanlar benim için çok önemliydi fakat yenilere çok şans tanınmadığını göre göre radyo pr'ı yaptırmayı daha büyük kitlelere ulaşamayacağımı düşünerek nadasa bıraktım. Çünkü ilk albümden sonra artık bu yolda kendim için sadece ben vardım ve tek başıma her şeye yetişemiyordum. Maliyetli bir piyasanın içinde sahip olduğum yeteneği ayakta tutmaktı tek gayem. İşte bu yüzdendir ki bazı pr çalışmalarından vazgeçerek üretkenliğime yöneldim.

Nur Ahlatcı: Az kalsın unutuyordum "Üzüm Üzüm" şarkında ortak dostumuz olan sevgili Emrah Özdoğan'a da eşlik ettin. Keyifli geçti mi klip ve okumalar?

Merve Holefter: Emrah Özdoğan benim gerçek dostumdur. Onunla olan her çalışma hep keyifli olacaktır çünkü kendisi de üreten bir sanatçıdır ama asla egoya sahip değildir ve eşitlik ilkesini asla bozmaz. Benim için kendini bozmayan ve olduğu gibi olan bir dost Emrah. Beni hep düşünür ve asla yalnız hissettirmez. En büyük destekçimdir ve yaptığım her işi en güzel şekilde takdir eder. Onunla çalışmalarımız yine olacak elbette ben ömrüm yettiğince hep yanında olacağım ve o da benim. Üzüm Üzüm benim son anda nakarata eşlik ettiğim ve sesimin serdar ortaç gibi duyulduğu şarkıdır evet :) Ama anı işte ,hem klibiyle hem kayıtlarıyla.. Anı biriktirmekten daha güzel bir şey var mı?

"KİMSE KİMSEYİ SEVMİYOR"

Nur Ahlatcı: Sanat camiasından arkadaşlarına hem şarkı hem de kliplerinde oyuncu olarakta destek verdiğin şarkılar var. Bu sektörde dost bulmak kolay mı sence?

Merve Holefter: Değil:) kimse kimseyi sevmiyor. Severmiş gibi yapıyor (Gülümsüyor) ama sevmek çok kolay aslında herkes herkese faydalı olmalı, arkasını dönmemeli, başarı geldiğinde de kimlerle geldiğini hatırlamalı:) Ben arkadaş ve dostlarıma hep destek olacağım, elimden ne gelirse.. Çünkü benim gittiğim yolda var ettiğim bir inancım var; kendine odaklan ama başkalarına da motivasyon sağla. Hayata veya işine tutunan insanlar gördüğümde ben de bundan ders çıkarıyorum ve anlıyorum ki her defasında bakmam gereken yönü bulursam kimseyle bir savaşım olmaz, olamaz.

Nur Ahlatcı: Merve seninle ilk tanışmamızda da aynı düşüncelere sahiptim şimdide değişen pek bir şey yok. Şimdiye kadar bu kadar eserin her sokakta, her arabada, herkesin dilinde olmalıydı? Neden bu kadar sessiz ve sakin ilerliyorsun?

Merve Holefter: Birçok sebebi var. Tesadüf ile bir yere gelmeyeceğimin göstergesi bu aslında. Ama şunu söyleyebilirim ki şarkıları gündem olan bir çok isim sadece bir isim olarak hatırlanıyor. Ne müziğine ne duruşuna saygı duyuluyor. Ben bebek adımlarla ilerliyorum sanırım bir de inat ediyorum kimseye mecbur kalmamak için. Ama asla umutsuz değilim.

"KÜL KEDİSİ"

Nur Ahlatcı: Gelelim asıl bomba "Külkedisi"ne. Söz ve müziği sana ait buram buram Merve Holefter kalemi, duygusu kokan bir şarkı ve sevgili Bengü tarafından listelerde çok hızlı tırmanıyor. Neler hissediyorsun?

Merve Holefter: Herkesçe bilinen isimlerin bestelerimi ve sözlerimi icra etmesini hep isterdim. Bugün Türkiye'nin saygı duyduğu benim de çok takdir ettiğim sesini çok sevdiğim bir sanatçıdan kendi eserimi dinlemenin verdiği hazzı asla anlatamam. Çok muazzam bir duygu ve minnettarım ki bir şarkım daha can buldu ve insanlara ulaştı..

Nur Ahlatcı: Merve Holefter'den şarkı almak zor mu? Özellikle'de Külkedisi'nden sonra…

Merve Holefter: Hayır zor değil:) yazmayı çok seviyorum ve kalplere anlatmayı.. Bir sanatçının işte bu beni anlatıyor diyeceği bir şarkıyı ona emanet etmek benim için gurur verici..

Nur Ahlatcı: Külkedisi kariyerinde sana farklı bir ışık olacak gibi geliyor bana.

Merve Holefter: Benim daha fazla insana ulaşmak dışında bir beklentim yok çünkü yazarken keşke onlar da duysa keşke herkes dinlese vs gibi dürtüler oluyor. Paylaşmayacaksak neden üretiyoruza kadar varıyor bu arzu.

Nur Ahlatcı: Sezen Aksu ve onun gibi Türk pop müziğine söz ve besteleri ile ölümsüzlük katan sanatçılarımız hariç etrafta popülermiş gibi gösterilmeye çalışılan, kendi de şarkı yorumlayan bir iki kişi var. İsim vermeyeceğim şimdi. Sen hem kalemi sağlam, hem güçlü bir yoruma sahipken "Külkedisi" milat olur mu sence?

Merve Holefter: Henüz erken, bence bir şarkıyla başlar ve devamlılık arz ederse olur. İstikrar çok önemli. Farklı duygularda şarkılar ürettiğim için külkedisi sadece bir başlangıç olabilir.

Nur Ahlatcı: Düet yapmak istediğin sanatçılar oldu mu?

Merve Holefter: Ahiyan :)

"İREM DERİCİ, ECE SEÇKİN VE LİNET"

Nur Ahlatcı: Şu ana kadar yorumladığın eserlerden Maradona, Tuzlu Tuzlu, İstanbul, Bam Bam bu şarkılarını kimler okusun isterdin ayrı ayrı isim alabilir miyim?

Merve Holefter: Maradona doğru bir aranje ile Ece Seçkin'e yakışırdı sanırım. Tuzlu Tuzlu biraz arabesk tarzda tabii ki Linet gibi ağdalı bir sese yakışabilirdi. İstanbul'u bir ihtimal çok emin olamasam da İrem Derici'den dinleyebilirdik.

Bam Bam için Ziynet Sali uygun olabilirdi.

Nur Ahlatcı: Gelecek projelerinden bize bahseder misin?

Merve Holefter: Şu anda klip ve fotoğraf çekimi çalışmalarını sürdürdüğüm üç ayrı şarkım var. Bir taraftan yeni şarkılar üretiyorum. Benden şarkı bekleyen yakın dostlarım var. Onlarla birkaç çalışma yürüteceğiz. Yaza kadar çıkacak şarkılarımla birlikte söz müzik çalışmalarım hız kesmeden devam edecek malum bu benim yaşama sebebim ve sevincim. Belki bir hikayem var onu bitirmek için bir motivasyonum olursa yayınlamayı düşünüyorum.

Nur Ahlatcı: Müzik Habercisi okurları için neler söylemek istersin?

Merve Holefter: Röportajımı okuduğunuz ve beni daha yakından tanımaya çalıştığınız için teşekkür ederim. Eğer sizi anlattığını düşündüğünüz bir hikayem olduysa lütfen hayallerinizden asla vazgeçmeyin!

Soruları sorarken, cevapları dinlerken ayrı ayrı keyif aldım. Bu arada son teklisi "Adios" ile Merve Holefter'e başarılar diliyorum. Şarkıyı dinlediğinizde gerçekten beğeneceğinize eminim ve aklınızdan şu geçecek "Bu şarkıyı ünlü biri okusa patlar peki neden gerçekten sesi ile, güzelliği ile sağlam bir kaleme sahip güçlü yorumu ile Merve gibi gerçekten başarılı insanlara ulusal ve yerel radyo ve tv müzik kanalları sahip çıkıp desteklemiyor? Ne gerekiyor? Bundan daha fazla ne olabilir ki?

" width="560" height="314">