Dinlemeyi Bilmek ve Müzik

Dinlemeyi Bilmek ve Müzik
Uzun zamandır geçen yüzyılla bu yüzyılın sanat ama en çok da müzikteki ayrımını düşünmekteyim.
Sanırım en belirgin fark pazarlama...
Artık müziği dinleyerek kalitesine karar vermiyoruz. Şimdi blogerları dinliyor ve izliyoruz, listeleri inceliyoruz, instagram facebook hikayeleri ve videoları gözden geçiriyoruz hatta bu geri dönüşler sayesinde hiç dinlemediğimiz şarkıları çok başarılı diye paylaşıyoruz.
Aslında sorun sosyal medyada değil! Gerçek sorun neden müzik dinlemediğimizde...
Halbuki biz eskiden albümler kasetler satın almak için gün sayan, her albümün kartonetini ezbere bilen, besteci ve söz yazarlarını hatta aranjörleri hiç düşünmeden söyleyen kişilerdik. Bizi bozdular dostlar, hem de çok bozdular...
Artık, en değerlimize yani kendi kulağımıza güvenmiyoruz.
ne oluyor? Sosyal medya reklamına cebi yeten listeye giriyor iyi ya da kötü beğeni ve izlenmelere doyamıyor..
Çok büyük yatırımlar yapılmış kızlar erkekler hep o eski şarkıları söylüyorlar yeni jenerasyon o güzel eserleri bu varlıklı ablaların abilerin sanıyor.
Bu düzeni bozmak da bizim elimizde.... Gelin tekrar müzik dinlemeye başlayalım...
Sosyal medyada bomboş geçirdiğimiz zamanı, eski ve yeni şarkıları tekrar dinleyip hatırlamakla ve öğrenmekle taçlandıralım. Kendimize bir müzik dinleme saati yaratalım ama bu saatte evdeki bulguru karıştırmayalım, kalan ütüyü bitirmeyelim ya da etrafı toplamayalım.
Bir koltuğa ya da masaya oturup elimizde mevcut olan en iyi sistemle bir telefon, cd çalar ya da pikapta kalbimize dokunan ve merak ettiğimiz şarkıları hiç bir şey yapmadan dinleyelim. Sözlerini okuyarak, biraz ufka dalarak, biraz eskiyi yad ederek ama saf bir kulakla ve zihinle...
Bu saatleri her hafta azar azar, konforunuza zarar vermeden daha arttıralım. Belki dinlediğimiz her albüm için evdeki kara kaplıya bir iki satır çizelim yazalım. O anı o duyguyu ölümsüzleştirelim. Hayat yaşadıklarımızın bizde kalan çizgilerinden ibaret değil midir?
Yıllardır müzik yapmaya ve müziği anlatmaya çalışan bir kişi olarak ben bu hayat maceramda,hepimizin dinlemeyi ama gerçekten bir sözü bir şarkıyı bir konseri bir insanı ve hatta bedenimizi duymayı bilmediğimizi örnekleriyle görüyorum.
Dinlemeyi öğrenmeden bize zorla dinletilenleri engellemek maalesef mümkün olmayacak!
İyi müzikle kalın...
Meltem Taşkıran
Tüm Yazıları