Bağlamanın, türkünün ve evrensel müziğin Türkiye'deki gururu olan Ahmet Koç'un enstrümantal albüm serisine devam ettiğini her gördüğümde mutlu oluyorum. Israrla kaliteli müzik yapmaya devam ediyor. Israrla bağlama ve otantik enstrümanlarımıza evrensel lezzetler katarak özel işlere imza atıyor. İyi ki de bunu yapıyor. Çünkü bunu Türkiye'de başka yapan adam yok.

Dünyada bir zamanlar Richard Clayderman vardı. Piyano ile dünya klasiklerini yorumlardı, albümler yayınlardı. Tüm dünyada satılırdı bu albümler. Bence Ahmet Koç, Türkiye'nin Richard'ı. O da aynı şeyi bağlaması ile yapıyor.

Ahmet Koç, "Pastorial" adlı bu albümünde önceki albümlerine göre daha evrensel bir repertuvar hazırlamış. Dünya klasiklerinden oluşan bir seçki sunmuş.  İçinde klasik müziğinin çok önemli şarkılarının da bulunduğu albümde bağlama yine başrolde. Ama şunu söylemek istiyorum, bağlama hem baş rolde hem de arka rolde. Yani bir ön plana çıkıyor, bir geride kalıyor. Bu müzikal strateji bağlamanın evrensel soundlarla bütünleşmesine katkıda bulunuyor.

On enstrümantal şarkının yer aldığı albümde yaylılarla mükemmel bir senfonik tını yakalanmış. "Adagio in G Minor"da bağlamanın solosu olayı başka yere götürmüş. Albümün ilk şarkıları klasik müzikten. "Second Waltz" ,  "Serenade" (Schwanengesng D.957) ve düzenlemedeki yaylılarla uçan "4 Violin ın Concerto" (Symphony No:25 in G Minor) klasik müzik dinleyicisine müthiş bir tını sunuyor.

Albümün ikinci yarısı klasik müzikten biraz daha popüler çizgideki melodilere geçiş yapıyor.  "Mariage d'amour" 'da bağlama solist enstrüman olarak kullanılmış.

Bu albüm bence bir dünya albümü. Zaten Ahmet Koç'ta albümün kapak fotoğrafında Eyfel Kulesini kullanmış. Çok güzel olmuş. Albüm hem CD hem de LP – Plak olarak yayınlanmış. Umarım dağıtımı iyi yapılır ve bu albüm dünyadaki müzik marketlere World music reyonlarında yer alır.  Bir Türk'ün icra ettiği dünya klasikleri ve o Türk müzisyenin bağlamasıyla eşlik ettiği bir albüm dünyada da hedef kitlenin ilgisini çeker.

"Spente le Stelle", Carmen'den "Habanera"  albümün en bilindik melodileri.  Ahmet Koç şarkıların düzenlemelerini o kadar güzel hazırlamış ki, geçmişte Onno Tunç- Garo Mafyan -  Attila Özdemiroğlu – Norayr Demirci gibi ustaların hazırladığı kült düzenlemeler gibi olmuş. Enstrümanlar yerli yerinde, dramatik bir sound, mükemmel yazılmış yaylılar ve her şeyden önemlisi dört dörtlük bir mix var albümde.

Dinlerken stereonun derinliğini hissediyorsunuz. Entrümanları tek tek duyuyorsunuz. Popüler çizgiden seçilen şarkılar arasında rock formatlı dünya klasiği  "Phantom of the Opera" ayrı bir dikkatleri çekiyor. Bağlama şarkının solisti konumunda, o yaylılar öylesine yumuşak yazılmış ki, şarkının agresifliğini hafif alıp götürmüş ve duygusal bir hale getirmiş.

Albümün kapanış şarkısı "Belle" yi de bağlama ile dinlemek güzel bir zevk veriyor.  Albümün en genç şarkısı olarak kapanışı yapıyor.

Mükemmel bir repertuvar on da on yapmış. Müzikalite zirvede. Hiç bir ticari kaygı yok. Hme misyon var, hem hizmet var. Hem bağlamayı evrenselleştiriyor hem de müzik zevki yüksek olan müzik dinleyicisine mükemmel bir dinleti sunmuş. Bu albümü de dinledikten sonra ben Ahmet Koç'un artık Türkiye sınırlarının dışına çıkması gerektiğini bir kez daha söyleyeceğim.

Enstrümantal, kaliteli müzik dinlemek isteyenler,

Bağlamanın evrensel çizgideki showunu dinlemek isteyenler,

Senfonik müzik sevenler,

Özetle adam gibi müzik dinlemek isteyenler için üretilen numunelik bir albüm olmuş.

Albümde Yer Alan Şarkılar: 

1 – SECOND WALTZ

2 – SERENADE

3 – 4.VIOLIN CONCERTO ( INTRO )

4 – ADAGIO

5 – MARIAGE D'AMOUR

6 – SPENTE LE STELLE

7 – HABANERA ( FROM CARMEN )

8 – MELODRAMMA

9 – PHANTOM OF THE OPERA

10 - BELLE