'KESKİN SEVİYORUZ'

Yerel, bölgesel, ulusal demeden basın mensuplarına saygı duyan herkesi sevdiğimi bilenler vardır. Bir de yakın markajda tutup sessizce izlediklerim vardır. Çağrı Keskin bunlardan biri. Kendisi ile bir kez bir radyo programında sohbet etme imkanı bulmuştum. İşte bu programlar hakikaten hafife alınmamalı çünkü o programı hazırlayan, sunan ya da programı o an dinleyip kilitlenen birileri mutlaka oluyor. Burada önemli olan sadece iyi bir sunucuya denk gelebilmek.
"Trabzon'lu Ters Köşesi "
Nur Ahlatcı: Röportajımıza farklı bir giriş yapmak istediğim için sevgili Çağrı "Urfa'nın Etrafı" isimli eser ile gelen ilk Türkiye birinciliğin ve küçük yaşta elde ettiğin bu başarın ile başlamak istiyorum. Bize o zamanlardan bahsedebilir misin?
Çağrı Keskin: Urfa'nın etrafı türküsüyle aslında bir Trabzon'lu olarak ciddi bir ters köşe yapmıştık. Ve Karadeniz türküsü yerine Urfa türküsü seslendirerek aslında risk almıştık o dönem gençlik merkezindeki Ertan Bilir hocamla. Buradan da kendisine selam olsun. Çok küçük yaşlarda 13 yaşımda ilk sahne tecrübemi yaşadığım muhteşem bir deneyimdi. Sahnenin gerçekten büyüsüne bu yarışmada kapıldım ve hayatımın merkezi olacak müziğe olan aşkım böylelikle sahne tozunu yutmamla birlikte ortaya çıktı.
Nur Ahlatcı: Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü'nde kemanı tercih etmenin özel bir nedeni var mıydı?
Çağrı Keskin: Ailemin özellikle bu yönde büyük isteği vardı. Açıkçası ben klarnet ve yan flüt üzerinde duruyordum ve çok istiyordum ama ailem bana sürpriz yaptı ve babamın güzel bir el yapımı keman hediyesi oldu bana o dönem. Ben de ailemin yaklaşımını geri çevirmedim hatta iyi ki bu yönde karar vermişim dedim.
Nur Ahlatcı: Piyano eğitimi aldığını da biliyorum. Keman mı, piyano mu? diye elbette sormayacağım benim merak ettiğim müzik hayatına mükemmel bir temel ile başlarken yanında olan sana yol gösterenler var mıydı?
"Zerrin İpek ve Eren Özek"
Çağrı Keskin: Elbette başlangıçta güzel sanatlar lisesi hayatım çok kötü başladı ama o dönem hayatıma dokunan muhteşem bir hocayla tanıştım. Zerrin İpek hocam beni önce mental anlamda müziğe tekrar başladı ve bir süre sonra okul orkestrasına girmeme vesile olup kötü kariyer başlangıcımı terse çevirerek güzel sanatlar lisesi oda orkestrasında 2. keman şefi olmama vesile olmuştur. Ardından üniversite hayatımda Eren Özek hocam karşıma çıktı. Ağır eleştirel bir kişiliktir; insanlar da bu durumdan fazlasıyla rahatsız olurdu ama göremedikleri şey eleştirilerin de haklı olduğuydu. Eren hocamı da dinleyerek kendimi daha da geliştirdim bu süreçte. Buradan emeği olan tüm hocalarıma selamlar.

Nur Ahlatcı: Kendini solist ilan eden birçok kişinin hayali sahneye çıkmak; çoğu zaman bunu başaramıyorlar bile. Oysa Çağrı Keskin lise yıllarında Maestro şef sıfatıyla bir çok konserde yer almış ve solo olarak performans sergilemiş biri iken neden müzikseverler sence bu yönlerine tam anlamıyla hakim değiller?
Çağrı Keskin: Çünkü müzik artık amatörce yapıldığında daha büyük ilgi görüyor daha basit alt yapılar ve daha anlaşır sözlerle ilgi görmeye başladı. Enstrümanımla birlikte kendimi öne çıkaracağım zaman benim algımda bunun biraz kafa karıştıracağını düşündüm solist olarak görünememe gibi bir durum da oluşturabilir algısındayım. Tabii ki ilerleyen zamanlarda sahnede enstrümanlarımı da kullanacağım ama şarkılarımı her çıkardığımda yalın olarak görünmek niyetindeyim.
Nur Ahlatcı: Bize üniversite yıllarından ve eğitiminin o dönemleri ve başarılarından bahseder misin?
Çağrı Keskin: Üniversiteye 2. yılımda girdim çünkü eksik olan Türk müziği tarafımı geliştirmem gerekiyordu. 2. yılımda da dereceyle okulum İtü Türk Musikisi Devlet Konservatuvarını kazanma şansına sahip oldum. Okul yıllarımda çok başarılı bir öğrenciydim açıkçası ve bu yıllarda İstanbul müzik sektörüne de giriş yapmış oldum. İyi bir alt yapı inşa ettiğimi düşünüyorum ve bunu bugün müziğime yansıttığım kanaatindeyim.
Nur Ahlatcı: 2021 yılında bir TV kanalında verdiğin bir röportajda futbol tutkundan dolayı Barselona'ya gitmek istediğinden bahsetmiştin. Bunu gerçekleştirebildin mi?
Çağrı Keskin: Hayır gerçekleştiremedim. Maalesef işlerimin yoğunluğu ve sürecin uygun olmaması buna sebep oldu açıkçası ama Arda Güler sebebiyle artık Real Madrid'i daha çok takip eder oldum ve gururla seyrediyorum onu da. İnşallah millet olarak göğsümüzü kabartır çok başarılı bir kariyeri olur.

Nur Ahlatcı: Fotoğrafçılık konusuna ilgin devam ediyor mu? Yakalamak istediğin bir kare fotoğraf var mı?
Çağrı Keskin: Açıkçası şu sıralar pek olmuyor. Ama en uygun zamanımda tekrar güzel kareler çekebilmeyi çok istiyorum.
"Marvel Tutkunuyum"
Nur Ahlatcı: Sinema, tiyatro ya da kitap okuma alışkanlıkların var mı? Neler okur ve izlersin?
Çağrı Keskin: Tam bir Marvel tutkunuyum aynı zamanda Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi gibi kült filmlerin aşığıyım diyebilirim. En son Rezonans Kanunu adlı kitabı aldım ona başlıyorum birkaç güne.
Nur Ahlatcı: Yıllardır sahnede olan bir solist olarak totemlerin var mı?
Çağrı Keskin: Mutlaka dua ediyorum her sahneye çıkışımda.
Nur Ahlatcı: Kendi solo çalışmalarına nasıl karar verdin? Yayınladığın eserlerden sırasıyla bize bahseder misin?
Çağrı Keskin: Üniversite yıllarımda karar verdim ve o dönem sahne çalışmalarımdaki tüm kazancımı evime stüdyo kurmak için elimde tuttum. Ardından eve kapanma sürecim oldu ve bir sürü demo hazırladım. İlk çalışmam göz bebeğim ''YEDİ CÜCELER'' ki bu şarkının klibini merhum sanatçımız ve 9 yıl birlikte çalıştığım Metin AROLAT çekti. Ardından ''BEDDUA'' isimli yeni teklimi çıkardım bu şarkıda da çok saygı duyduğum ve çok sevdiğim Mustafa HAYBAT ile çalışma fırsatı buldum ve birlikte bu projeyi hayata geçirdik. Son iki çalışmamda Avrupa Müzik bünyesine geçtim ve sırasıyla ''EROS'' – ''ZORU SEVER AYRILIK'' adlı eserlerimi çıkardım. Bu projelerde de sahneden arkadaşlarım Erdem ŞENGİL ve Güven KÜTÜK ile birlikte çalıştık ve güzel bir iş ortaya çıkardığımızı düşünüyorum.

"Metin Arolat"
Nur Ahlatcı: Bir süre önce Sevgili Metin Arolat'ı kaybetmiş olmanın üzüntüsü hala içimizdeyken onu yakından tanıyan ve çalışma fırsatı yakalayan biri olarak neler paylaşmak istersin bizimle?
Çağrı Keskin: Çevresindeki herkese yardımcı olmaya çalışan özel insanlardan biriydi. Sanatçılarla çalışma fırsatım oldu vokalist olarak ama en egosuz, kibirsiz ve doğal olanı kesinlikle Metin AROLAT'tı. Son 2 yıl orkestra şefliğini yapma fırsatım da oldu. Sahnesinde beni sürekli ön plana çıkarır ve insanlara beni o kadar güzel anlatır sunardı ki onun gibisi bir daha gelmeyecek benim gözümde. Allah gani gani rahmet eylesin.
Nur Ahlatcı: Ters köşe yapıp müzik severleri şaşırtmak istediğin projelerin var mı?
Çağrı Keskin: Açıkçası büyük düşüncelerimiz var ekip olarak; bunları zamanla hayata geçirmeyi istiyoruz sabırla hareket ederek. Umarım projelerimizle insanlara ulaşabilir ve gönüllerine Çağrı Keskin ismini kazıyabilirim.
"Tren hareket ederken bineni çok olur"
Nur Ahlatcı: Kendi ekibini oluştururken nelere dikkat ediyorsun?
Çağrı Keskin: Çok sevdiğim bir söz var sürekli söylediğim ''Tren hareket ederken bineni çok olur'' bu düşünceyle benimle o tren hareket etmeden önce yol yürüyebilecek bana inanan insanları bir araya getirdim çevremde.
Nur Ahlatcı: Cover şarkılar için neler düşünüyorsun?
Çağrı Keskin: Belli bir noktada çok çok istiyorum çünkü bestecisi ve söz yazarı kadar hissedemesem de o duyguyu derinden anlayabildiğim şarkıları coverlamayı çok isterim. Umarım buna da fırsatım olur.
Nur Ahlatcı: Sahnede yorumlamaktan çok hoşlandığın üç eserden bize bahseder misin?
Çağrı Keskin: Tan -YALAN şarkısı. Bu aynı zamanda rahmetli Metin AROLAT'ın da çok sevdiği bir şarkıydı ve sahnede bana sık sık söyletirdi. Sezen AKSU-VAY şarkısı da benim hayatımın şarkısı diyebilirim. Bir diğeri de çok sevdiğim Fettah CAN-ÖZLEDİM şarkısı.
Nur Ahlatcı: Magazin denilince Çağrı Keskin neler düşünüyor?
Çağrı Keskin: Dozunda güzel bence ama görünme çabasında olanlara da saygı duyuyorum tabii ki.

"Motive Ediyor"
Nur Ahlatcı: Hedef kitlene tam anlamıyla ulaştığını düşünüyor musun?
Çağrı Keskin: Tam olarak değil ama ailemizin büyüdüğünü hissediyorum. Beni anlayan şarkılarımı anlayan ve ulaşabildiğim insanlar gün gün artıyor ve büyük bir mutlulukla seyrediyorum. Bu beni inanılmaz motive ediyor.
Nur Ahlatcı: Radyocu ve televizyoncu arkadaşlarla diyalogların nasıl?
Çağrı Keskin: Gayet iyi. Her bağlandığım yayında samimi ve içten karşılanıyorum ben de kendimi kasmadan rahatça ifade edebiliyorum bu sayede kendimi. Hepsine çok selamlar.
Nur Ahlatcı: Yerel bir radyoda şarkını duyduğunda mı yoksa ulusal bir radyoda duyduğunda mı daha çok etkileniyorsun?
"Amacımız Radyo Ayırmak, Kayırmak Değil"
Çağrı Keskin : Bende ikisi arasında bir fark yok-olmamalı. Bizim amacımız radyo ayırmak kayırmak değil insanlara ulaşmak olmalı. Ve aslında ortak çalıştığımız yerel ya da ulusal tüm radyolar benim şarkılarıma değer verip radyolarında çalıyorlarsa bir telefon uzaklarındayım. Ne zaman isterlerse yayınlarına katılıyorum.
Nur Ahlatcı: Senin için patlamış bir şarkının göstergesi neler?
Çağrı Keskin: Yolda yürürken şarkınızı arabalardan duymaya başladıysanız hele ki küçük çocukların diline dolandıysa o şarkı (gülüyor) bence bu geçerli bir gösterge.
Nur Ahlatcı: Güncel yayında olan projende kimler ile çalıştın?
Çağrı Keskin: Güven KÜTÜK prodüktörlüğünde çalıştık ve gerçekten çok emek verdi ''ZORU SEVER AYRILIK'' şarkısına. Minnettarım kendisine. Aynı şekilde nefesiyle sazıyla şarkımıza renk katan Doğukan Ufuk DUMAN ve Serhat ÖZ kardeşlerime de ayrıca teşekkür ederim.
"En Güzel Hediye"
Nur Ahlatcı: Senin için en güzel hediye nedir?
Çağrı Keskin: Bize sunulmuş en güzel hediye YAŞAMDIR. Hayat gerçekten çok güzel ve sağlıkla-mutlulukla sevdiklerimizle güzel yaşayalım.
Nur Ahlatcı: Müzik Habercisi okurları için neler söylemek istersin?
Çağrı Keskin: Sağlık dolu mutlu yıllar dilerim. Müzik hep hayatınıza ışık olsun. Sanatı çocuklarımıza mutlaka aşılayalım; sanat gelecek nesiller için iyi insanların yetişmesinde büyük bir etmen.
Tüm Yazıları