FERİDUN DÜZAĞAÇ , Uzun uzun Feridun Düzağaç'ı Anlatıyor
Son yıllarda yıldızı günden güne parlayan bir müzisyen , yorumcu . Konserleri dolup taşıyor , albümleri yok satıyor, medyada fazla görünmemesine rağmen gizli bir talep patlaması yaşıyor.Bu özel müzisyen Türkiye'de bir elin sayısı kadar az olan canlı konser albümlerine bir tane daha ekledi.
Uzun Uzun Feridun Düzağaç albümünde neler var ?
Uzun Uzun Feridun Düzağaç 2004 yılının Mayıs ayında Harbiye Açık hava tiyatrosunda verdiğim ve ilk kez küçük orkestrama eşlik eden yaylıların da bulunduğu özel bir konserin bir bir kopyası olarak müzik marketlere sunuldu.Bu konserde sadece seslendirdiğim iki şarkının
İznini alamamıştık , bunlardan biri Erkin Koray'ın Esterabim şarkısı , diğer seslendirdiğim tüm şarkıların kaydından oluşan bir konser albümü .
Senfonik yaylıları kullanma fikri nereden doğdu ?
Ben stüdyo kayıtlarımda da hep çello ve keman gibi yaylıları özellikle şarkılarımın içinde hayal etmiş ve kullanmaya çalışmışımdır,bu iki enstrümanın hep başrol oyuncusu olduğunu hissederdim.Bu Açık Hava Konseri benim ilk açık hava konserimdi ve bu ilk açık hava konserleri yorumcunun kariyerinde her zaman önemsenir.Bende alışılagelmiş konserlerden farklı olmasını düşünüyordum, onun için şarkılarımı büyük orkestraya uyarlayıp yeniden düzenlettik , ilk etapta konseri sadece kaydetmeyi düşünüyordum, çünkü ortaya çıkacak ses kaydından tereddütlüydüm.Türkiye'de maalesef konser kaydında ses konusunda hep sıkıntılar yaşıyoruz , daha sonra bu kaydın optimum olduğunu gördüm ve albümün piyasaya sunma fikri oluştu.
Müzik şirketlerinle hep sıkıntılar yaşadın.Bunun sonucunda da eski albümlerin piyasada bulunamaz oldu, Feridun Düzağaç müzik şirketlerinden talihsiz yorumunu yapabilir miyiz ?
Evet , öyle sayılabilir. Mesela Prestij Müzikte iken çok ait olmadığım bir yerde olduğumu hissettim ,şimdi geçmişte kaldı ve geçmişe yönelik kırgınlıklarım yok ama tüm albümlerim ki daha sonra Orijinal Alt Yazılı adlı albümüm de dahi buna hukuki süreçlere takılıp basılıp çoğaltılamadı.Bu benden değil , benim çalıştığım müzik şirketlerinin üçüncü şahıslarla yaşadığı alacak – verecek meseleleri yüzünden hep böyle oldu.Daha sonra bir dönem kendi şirketimi kurma talihsizliğini de yaşadım ki o bile bile lades demekti.Ama şimdi Pasaj müzik ile çalışıyorum ve geçmişi bırakıp yeni bir enerji ile çalışmalarıma devam ediyorum.
Alev Alev son iki yılın en çok sevilen şarkılarından biri oldu.Bu bestenin bir hikayesi var mı ?
Yazdığım şarkıların hangilerinin sevilip sevilmeyeceğini tahmin etmek konusunda itiraf etmeliyim ki yeteneksizim.Alev Alev , Orijinal Alt Yazılı albümümün play listine en son girmen , aranjörümün ısrarı ile giren şarkı oldu.Bana göre o şarkı sürekli tüketmeye çalıştığım , yaşanmamış yaşanmamışlıklar üzerine giderek yazdığım bir şarkıydı .Buna dair geçmişimde değişik şarkılarım oldu , ki bunlara bir örnekte Düşlerime Kaldır.Şarkıyı yaptıktan sonra " fena da olmadı" deyip aranjörüme dinlettiğimde Cengiz Köroğlu bana albüme koymamı söyledi.Daha sonra şarkı F.D.'yi de geçen ve ayrı bir kitleye ulaşan şarkılarımdan biri oldu.Bu şarkıyı senfonik orkestraya adapte etme fikri ortaya çıktığında Alev Alev daha önce defalarca söylendiği için onu fazla değiştirmek istemedik, sadece bir ara bir stüdyo kaydında gerçekleştirdiğimiz piyano ve trompet yazdık.Albümde diğer daha az söylenen ve bilinen şarkıları yaylılara adapte etmeyi daha çok tercih ettik.
Bu albümde repertuar olarak neler var ?
Eski albümlerime ulaşılamaması ve konserlerde bana hep "bu şarkıya , bu albüme nasıl ulaşırız" gibi soruların sorulması üzerine aslına günümüz için pekte düşünmediğim bu best of niteliği de taşıyan konser albümüm de kariyerimde seslendirdiğim şarkılarımın yarısına yakın bir bölümü topluca yer alıyor. Ben bu albümü 2007 yılında söyleyeceğim ve dinleyicilerime "hangi şarkılarımı istersiniz" diye sorup seslendireceğim bir projeydi.Periyodik olarak albüm yapmaya ara vermeyi düşüneceğim bir dönemde çıkartmayı planlıyordum.Ama şartlar bu albümü 2007 'de değil de 2004 yılında müziksevere ulaştırdı.Hem eski şarkılarımı soranlara hem de benden daha fazla konser bekleyenlere biraz da özleyin bende sizi özleyeyim dediğim bir albüm oldu bu.Şu sıralarda bir süre konserlere ara verdik , artık gelen teklifleri senfonik orkestraya yönlendiriyoruz,ama tabi ki bu da kolay değil çünkü 6 kişilik bir ekipten 21 kişinin yer aldığı bir orkestraya geçiş yapıyoruz , buda çok ciddi bir emek istiyor.Bu albümle beraber ortaya çıkan benim müziği bıraktığıma dair dedikodularında asılsız olduğunu söylemek istiyorum , o bir yanlış anlaşılma üzerine ortaya çıktı, sadece belirli periyotlarda kendimi geriye çekmek istiyorum.
Albümün adı neden Uzun Uzun Feridun Düzağaç Oldu ?
Uzun uzun Ferdun Düzağaç çünkü yazdığım şarkıların nerdeyse tamamı var bu albümde ve 2 saat 17 dakikalık bir dinleti.Ayrıca beni kısaca F.D. olarak tanıyanlara da sadece bundan ibaret olmadığımın mesajını da göndermek istediğim için albümün adı öyle oldu.
Basında fazla yer alan bir isim değilsin, ama buna rağmen albümlerin fazla satıyor.Bunu neye bağlıyorsun ?
Yazdığım şarkılara fazla değer veriyorum , onları koruyorum , dinleyicilerimden de çok özel bir enerji alıyorum.Promosyonu , P.R.'ı ret eden biri değilim , ret eden arkadaşlarımda var , ben onlara göre daha ılımlıyım, ama hiçbir şeyin albümümün de önüne çıkmasını istemiyorum.
Popüler kültür ile oldukça fazla ilgileniyorum , ve çeşitli kitaplar okuyorum, skandal sansasyonun büyüklüğüdür derler, bir de iddialı olsa da ürünümüz onu sizin söylememeniz gerektiğine inanıyorum.
Basınla ilgili ilginç bir anımı anlatayım size ,sinema eleştirmeni Atilla Dorsay 2004 yılının değerlendirmesini yaparken "Orijinal Alt Yazılı adlı albümü dinledim , bir çocuk çıkmış, Feridun Düzağaç diye biri , Bülent Ortaçgil ile Teoman arasında bir çocuk demiş" bu bir traji komik hadiseydi benim için çünkü ben uzun yıllardır müzik yapan birisiyim.





